Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/5111 E. , 2018/4248 K.

Cevapla
Yargitay
Mesajlar: 118581
atmoposciel.pl - Jedwabne Poszewki | Pościel Jedwab
Kayıt: 03 Oca 2021, 15:45

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/5111 E. , 2018/4248 K.

Mesaj gönderen Yargitay »

15. Hukuk Dairesi 2018/5111 E. , 2018/4248 K.

"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı, davalı iş sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun'un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun'un "amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir" denildikten sonra, tanımlar başlıklı 3. maddesinin (ı) bendinde "Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", (k) bendinde "Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" (l) bendinde ise, "Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" ifade eder denilmiştir. Kanun'un 73. maddesinde de tüketici işlemlerinden doğacak ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörülmüştür.
Yukarıdaki kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, bir sözleşmenin 6502 sayılı kanunda düzenlenmiş olmasının tüketici işlemi sayılması ve bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemelerinde görülmesi için yeterli olmadığı, aynı zamanda taraflardan birinin de tüketici olmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, 6502 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (l) bendinde sayılan sözleşmelerden olan eser sözleşmelerinin tüketici işlemi sayılabilmesi için sözleşmesinin bir tarafı olan iş sahibinin tüketici olması zorunludur. Kanunun 3. maddesinin (k) bendine göre de iş sahibinin tüketici olarak kabul edilmesinin ilk koşulu, ticari veya mesleki olmayan bir amaçla hareket etmiş olması, başka bir ifadeyle yüklenici tarafından oluşturulacak eserin nihai tüketicisi (kullanıcısı) olması gereklidir. Böyle olunca bir eseri kullanmak amacıyla değil de satmak, kiraya vermek veya başka şekillerde kazanç sağlamak üzere imal ettiren iş sahiplerinin “tüketici”, yükleniciyle akdettikleri eser sözleşmelerinin de “tüketici işlemi” sayılamayacağı açıktır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı iş sahibinin davacı yükleniciyle, kaba inşaat halindeki iki adet ... kat dairenin yapılması ve mevcut binanın üzerine 2 adet çatı piyesli dubleks daire ilavesi suretiyle toplamda dört bağımsız bölüm yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi imzaladığı görülmektedir. Dört bağımsız bölümün tamamının nihai kullanım için imâl ettirilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi dosya kapsamında da buna yönelik bir delil veya iddia mevcut değildir. Dolayısıyla dava konusu sözleşme tüketici işlemi olmadığı gibi davalı iş sahibi de tüketici sayılamaz. Bu durumda davanın konusuna göre davaya bakmaya genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 6502 sayılı Kanun'un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla

“Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018 Yılı Kararları” sayfasına dön